“En Son Kaç Puanla Atanır?” diye Sormadan Geçmeyelim: Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Kur’an Kursu Öğreticisi Puanı Gerçekten Açık mı?
Merhaba… Bu işin içinde olan bir aday olarak, sürekli duyduğumuz “Kur’an kursu öğreticisi alımı açıklandı” gibi başlıkların ardında ne olduğunu sorgulamak istedim. Çünkü sadece ilanı yakalamak değil; “En son kaç puanla atandım?” diyebilmek, sonuçta sizi veya sizi bekleyen birini doğrudan etkiliyor. Yazının başında şunu açıkça koymak istiyorum: Bu sistemin şeffaflıktan, adil ölçütlerden ve kamuoyunu tatmin eden bir veri sunumundan uzak yönleri var. Ve bu durum sadece bireysel beklentileri değil, kurumun güvenini de sarsıyor.
Puan Görünür Mü? Gerçek Ne Diyor?
Resmî kaynaklar incelendiğinde, Kur’an kursu öğreticisi kadrosuna atama için kullanılan puanların net ve sabit bir eşik şeklinde herkese açık şekilde duyurulmadığı görülüyor. Örneğin, bir kaynakta 2025 için lisans düzeyinde atanan öğreticilerde en düşük puanın 68,23441 olduğu bildiriliyor. ([HamPuan][1]) Öte yandan, başka bir kaynakta 2024 için “İlahiyat Fakültesi mezunu kadın aday — İşitme engelliler için” grubunda puanın 81,63841 olduğu ifade ediliyor. ([Haber Fokus][2]) Bu çeşit veriler var ama “genel tablo budur” diyebileceğimiz bir çıkarım hâlâ zor.
Bu durumda şu sorular kaçınılmaz:
Eğer puan “en son atanan adayın puanı” ise, o zaman her il/ilçe ve statü için farklı olmadığını kim garanti eder?
Puanlar neden ilan ediliyor fakat “herkese açık, detaylı tablo” şeklinde değil?
Veriler mikro düzeyde (il-ilçe, kurum başına) açıklanırken, makro düzeyde anlamlı bir standart yoksa, bu sistem adil mi?
Puanın Yüksekliği ve Eleştirilecek Noktalar
Görülen tablo şunu söylüyor: Atanmak isteyen adayların puanı “ortalama yüksek” sayıların altına düşmemiş durumda. Bu durum, rekabetin ve “nitelikli öğretici” beklentisinin arttığını gösteriyor olabilir. Ama bu olumlu bir işaretken, aynı anda şu zayıf yanları da barındırıyor:
Erişilebilirlik sorunları: Puanların farklı statüler (kadın/erkek, lisans/ön lisans, engelli kontenjanı vb.) için değişiyor olması, adaylar için “kaç puan almama yeterli?” sorusunu belirsizleştiriyor.
Veri açıklama eksikliği: İlanlarda “taban puan” ifadesi değil, “en son atanan adayın puanı” gibi kavramlar geçiyor. Bu durum, adayların hazırlık sürecini ciddi şekilde etkiliyor.
Statü farklılıklarının gizliliği: Örneğin işitme engelliler için ya da kadın adaylar için ayrı taban puanlar veriliyor. Bu ayrıma dair kriterler şeffaf değil.
Kontenjan‑puan ilişkisi: Atama için açılan kadro sayısı, başvuran aday sayısı, unvan statüsü gibi değişkenler puanı doğrudan etkiliyor. Ancak bu veri çoğunlukla kamuoyuna tam olarak yansımıyor. Bu da “puan düşük ama kontenjan çok azdı, bu yüzden yüksek puanla atandım” gibi sonuçlara yol açabiliyor.
Bu Sistem Kimden Yanlış, Kim İçin Sürdürülebilir?
Şöyle bakın: Eğer sistem adil ve şeffaf olsaydı, her başvuru yapan aday “geçen yıl hangi il/ilçede kaç puanla atama oldu?” bilgisine rahat erişebilirdi. Ama gerçek şu: Adaylar genellikle duyuruları takip ediyor, forumlarda birbirine aktarıyor, ama resmi ve güncel tablo yok.
Bu durumu provoke edici bir şekilde şöyle özetleyebiliriz: “Gerçekten kaç puanla atanmak gerekiyor?” sorusunun cevabı belirsiz değil mi? Bu belirsizlik, adayları gereksiz strese sokuyor. Puanların içeriğinde yalnızca “sınav başarı” değil, aynı zamanda “yer, kontenjan, bölge tercih durumu” gibi değişkenler de var. Ama adaylara bu değişkenlerin etkisi net anlatılmıyor.
Bazı kritik sorular:
Bu sistem, “puan yüksek tutulsun ama kontenjan az olsun” mantığıyla mı ilerliyor?
Puan açıklamaları trend halinde sunulmuyorsa, adaylar hazırlandığında veya karar verirken elimde ne veri var bilmiyor mu?
Öğretici alımı gibi hassas bir kamu hizmetinde bu kadar belirsizlik olması, kurumun itibarını düşürmez mi?
Sonuç: Daha İyi Bir Bilgi Altyapısı Şart
Özet olarak: Kur’an kursu öğreticisi kadrosuna atamalarda kullanılan puanlar, geçmiş verilere bakıldığında yaklaşık 70’li puanlardan başlayıp yukarıya çıkıyor diyebiliriz. (Örneğin 2025 için en düşük bildirilen 68,23441 üzerinden) ([HamPuan][1]) Ancak bu, “kesin ve her yer için geçerli” anlamına gelmiyor. Bu nedenle sistemin şeffaflık eksikliği ve aday açısından taşıdığı belirsizlik, ciddi bir eleştiri konusu.
Eğer bu alanda bir tercih yapmayı düşünüyorsanız, en güçlü tavsiye şu: İlan edilen kadronun iller bazında değerini araştırın, “en düşük puan” ifadesine değil “en son atanan adayın puanı”na bakın. Ve en önemlisi: Kendinizi yalnızca sınav puanına bağlı bırakmayın—atanma sürecinde bölge, kontenjan, statü gibi etkenler de büyük rol oynuyor.
Sizce bu puan sisteminin adaylar için daha açık ve hesap verilebilir hale gelmesi gerekiyor mu? Kur’an kursu öğreticisi alımlarında “herkes için eşit şans” gerçekten sağlanıyor mu?
[1]: https://hampuan.com/ekpss-kuran-kursu-ogreticisi-atama-puanlari/?utm_source=chatgpt.com “EKPSS Kuran Kursu Öğreticisi Atama Puanları | Güncel Liste”
[2]: https://www.haberfokus.com/2024-kpss-dhbt-taban-puanlari-imam-hatip-muezzin-kuran-kursu-ogreticisi-atama-puanlari-galeri-1125518?utm_source=chatgpt.com “2024 KPSS DHBT Taban Puanları: İmam-Hatip, Müezzin, Kur’an Kursu …”